Son günlerde Zonguldak’ta gündemin ilk sırasına yerleşen, hatta yaygın basına haber olan ve TBMM gündemine bile taşınan Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki sorunlar ve olaylara muhatap olanların “konuşmadığını” yazıyor, “konuşsunlar, anlatsınlar” diyorduk.

BEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki ekonomik ve diğer sorunlar gazetelerin manşetlerinde de yer alıyordu.

Bülent Ecevit Üniversitesi gibi Türkiye’nin en saygı eğitim kurumu ve ona bağlı olarak da, Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşanan sorunlar, insanlara daha kaliteli sağlık hizmeti verememesi bir Zonguldaklı olarak içimizi acıtıyordu.

Son olay ise;

Kalp krizi geçiren ve 42 yaşındaki bir hastanın “250 TL’lik bir stent bulunamadığı” gerekçesiyle Ereğli’deki özel bir hastaneye sevk edilmesi ve bu hastanın da yaşamını yitirmesi bardağı taşıran son damla olmuştu.

Bu olaydan sonra;

Özellikle Pusula Gazetesi konuyu sürekli gündemde tutarak, haber ve yorum yaparak konunun önemini belirtiyor ve başta siyasiler olmak üzere şehri yönetenlerin dikkatini çekiyordu.

Birileri Pusula’nın özellikle Bülent Ecevit Üniversitesi ve Tıp Fakültesi Hastanesi ile ilgili yaptığı yayınlara kızsa da, farklı düşünse de aslında çok önemli bir konuya vurgu yapıyordu.

Ben de Pusula’nın yayınlarını takip ettim, doğru bir iş yaptığını, önemli bir konuya dikkat çektiğini gözlemledim ve ben de bu konuya bağlı olarak, bir şeyler yazmaya çalıştım.

AK Parti Zonguldak milletvekilleri başta olmak üzere, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı ve Genel Sekreter Hayri Bulazar’ın yapılan bu eleştiriler konusunda sessiz kalmamaları yönünde uyarılarda bulunmuştum.

Konulara ve olaylara muhatap kişilerin konuşması gerektiğini, milletvekillerinin de bu olaylara “kulak tıkadıklarını” ifade etmiştim.

Ve sonunda BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı gazetecilerin huzuruna çıktı ve olaylarla ilgili ve Tıp Fakültesi Hastanesi’nin içinde bulunduğu sorunlar hakkında konuştu.

Kimileri “yazılı bir açıklama yapsaydı da işin içinden çıksaydı, ne gerek vardı basın toplantısı yapmaya” dese de, ben Rektör Çufalı’nın cesareti ve açık yürekliliği için teşekkür ediyorum.

Ne demiş Rektör Mustafa Çufalı;

“Hastane konusunda problemlerimiz var. Bu sadece bizim değil, Türkiye’de genel olan problemler. Sağlık Bakanımızla görüştük. Sorunlarımızı anlatıyoruz. Onlar Türkiye genelinde bir karar alacaklar bizler onu bekliyoruz”

Ayrıca;

“Bizler de kendi imkanlarımızla mücadele ederek bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bir insanın ölmesi ihmal, imkansızlık ya da başka şekilde nasıl olursa olsun üzülüyoruz”

Rektör Çufalı’nın açıklamasından çarpıcı bir cümle dikkatimi çekti.

“Konu 250 TL’lik stent değil. Talepler oluyor. Bu talepler doğrultusunda malzemeler geliyor. Ne yazık ki piyasanın isteklerimize karşı tavırları var. İhaleye çıkıyoruz kimse girmiyor, giriyor vermiyor. Neden dediğimizde borçlarımızı gerekçe gösteriyorlar”

Rektör Çufalı’nın anlattıklarına bakılırsa Türkiye genelindeki birçok üniversitelerde bu tür sorunlar yaşanıyor.

Sağlık Bakanlığı’na devri konusunda girişimler olmuş ama sonucu bekliyorlarmış.

18 yıldan beri ülkeyi tek başına yöneten AK Parti iktidarı, 2002 yılından bugüne özellikle sağlık ve eğitim alanında çok önemli reformlar gerçekleştirdiğini defalarca anlatmışlardı.

Bugün sağlık alanında; Sağlık Bakanlığı’na bağlı Devlet hastanelerinde tıbbi malzeme yetersizliği, doktor eksikliği nedeniyle yeterli hizmet verilemiyor.

Özel ve Üniversite hastanelerinde de aynı sorunlar yaşanıyor.

Televizyon ekranlarında Şehir Hastanelerinin reklamı dönüyor, muhteşem binalar yapılıyor ama maalesef hastanelerimizin genel durumu hiç de öyle değilmiş meğer.

Üniversite hastanelerinde 250 TL’lik bir stent bulunamadığı için insanlar ölüyor, birçok tıbbi malzeme hastanelerin parası olmadığı için insanlar sağlık hizmeti alamıyor.

Rektör Çufalı’nın basın toplantısındaki açıklamasındaki en çarpıcı ifade; “Ne yazık ki piyasanın isteklerimize karşı tavırları var. İhaleye çıkıyoruz kimse girmiyor, giriyor vermiyor. Neden dediğimizde borçlarımızı gerekçe gösteriyorlar”

Anladınız mı şimdi üniversite hastanelerinin ne kadar içler acısı bir durumda olduğunu.

Bu sorun çözecek yine siyasi iktidardır.

Yine tekrarlıyorum;

AK Parti Zonguldak milletvekilleri bu konuya mutlaka el atmaları lazım. Afaki açıklamalar yapmak, Facebook’ta ziyaretçi fotoğrafı çektirip, Meclis’teki oturumlardan fotoğraf çektirip sosyal medya hesaplarından yayınlamak yerine Zonguldak’ın Devlet ve Üniversite hastanelerinin sorunlarının çözümü konusunda çaba göstersinler.