Her genel seçim Türkiye ve Zonguldak adına yeni bir heyecan, yeni bir umut olarak görülmüştür.
Seçim süreçlerinde adaylar projeleriyle, yapacaklarıyla ilgili ne güzel vaatler vermişti.
Ne de güzel umut vermişlerdi.
Her şey tozpembe olacak, herkesin cebi para dolacak, herkes bir iş sahibi olacak, Zonguldak yatırıma doyacaktı.
7 Haziran seçimlerini bir hatırlayalım;
AK Parti’den; Hüseyin Özbakır, Faruk Çaturoğlu, Özcan Ulupınar, Emine Çift, Akın Kaymak.
CHP’den; Şerafettin Turpcu, Ünal Demirtaş, Deniz Yavuzyılmaz, Harun Akın, Ali İhsan Köktürk.
MHP’den; Zeki Çakan, Yavuz Erkmen, Ahmet Emre Bayramoğlu, Şeyma Elmas Songür, Meral Demirbaş.
Bu listenin içinden 5 kişi seçilecekti.
AK Parti’den; Hüseyin Özbakır, Faruk Çaturoğlu. CHP’den Şerafettin Turpcu, Ünal Demirtaş. MHP’den Zeki Çakan. 7 Haziran seçimlerinin Zonguldak listesi böyleydi. Fena da bir liste değildi aslında.
Sonra ne oldu ise hükümet kurulamadı, oyun bozuldu, yeni bir seçim kararı verildi. 1 Kasım’da yeniden bir seçim yapıldı.
Listeler hemen hemen aynı gibiydi. 4 ve 5’inci sıralarda oynama yapılmıştı sadece.
AK Parti 7 Haziran’da kaybettiği bir milletvekilini 1 Kasım’da geri almıştı. Yani, Özcan Ulupınar 7 Haziran’da MHP’den Zeki Çakan’ın seçilmesi ile liste dışı kalmıştı. 1 Kasım’da Zeki Çakan seçilemeyince Ulupınar çok asıldığı seçimi kazanmış ve milletvekili olmuştu.
Bir anlamda, 1 Kasım 2015 seçimleri Zeki Çakan ile Özcan Ulupınar seçimi haline gelmişti.
1 Kasım 2015 seçimlerinin ardından bugün itibariyle 367 gün geçti.
Bu 367 gün içinde Zonguldak milletvekilleri ne yaptı, ne yapmadı?
***
İktidar partisinden başlayacak olursak; birinci sıradaki Başsavcımız Hüseyin Özbakır’dan beklentilerimiz çok fazlaydı. Kendisinden çok da fazla umutluyduk doğal olarak.
Çünkü Özbakır; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yakındı. Zonguldak’ın sorunlarını anlatabilecek, bu sorunlara çözüm bulabilecek, uzun yıllar yatırım alamayan Zonguldak Özbakır’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığı sayesinde yatırım-hizmet alabilecek umudu taşıyorduk.
Olmadı; 1 Kasım’dan bu yana gelişen olaylar, yaşanan süreçler, terör olayları, ülke gündemi ve siyasi gündemler Özbakır’ın Zonguldak sorunlarını anlatacak, çözüm isteyebilecek zaman ve fırsat bulamamış olabilir.
Faruk Çaturoğlu; seçildikten sonra sıkça geldiği toplantılarda, açılışlarda hatipliğini konuşturarak, bir şeyler söylemeye çalıştı. “Lavuar alanına cami yapılmalı” önerisi uzun süre tartışıldı, gündem oluşturdu. Sonrasında Çaturoğlu rutin işlerle uğraştı. İngiltere’ye dil öğrenmeye gitti, ama her halde İngiltere’de ona dil öğretirlerken, diline biber sürmüş olacaklar ki, çok da fazla konuşmadı ve ortalarda da görünmedi.
AK Parti’deki açığı, 7 Haziran’ın mağlubu, 1 Kasım’ın galibi Özcan Ulupınar kapatmaya çalıştı. Her toplantıya, her açılışa yetişmeye çalıştı. İl ve ilçe ziyaretleri, vatandaşların sorunlarını dinleme, sorun çözme gibi işler Özcan Ulupınar’ın üzerine yıkılmış, bir de Zonguldak’ın genel sorunları ile ilgili Bakanlıklarla görüşmeler yaparak, sorunları birinci ağızlara aktarma görevini de üstlenerek 3 vekilin yapacağı işi Ulupınar yapmaya çalışmıştı.
Özcan Ulupınar, babadan gelen siyasi tecrübesi, bilgi birikimi, deneyimi, gençliği, düzgün politik geçmişi ile seçildiği bölgeye hizmet etmek için çok fazla gayret gösterdi diyebiliriz.
***
AK Parti’li milletvekillerinin 1 yıllık serüveni böyle olunca, CHP’nin milletvekilleri ne yapmıştı.
CHP’nin birinci sıradaki milletvekili Şerafettin Turpcu sahibi olduğu şirketin yaşadığı ekonomik sıkıntı nedeniyle hastane inşaatı yarım kalmış, bir yıl boyunca hastane inşaatı ve şirketin mali durumu ile uğraşınca, Zonguldak’ın sorunlarına kafa yoramadı. Ara sıra Muslu ve Çatalağzı’na geldi, eylemlere katıldı, ara sıra partiye geldi bayramlaşma programlarına katıldı, parti içerisinde “sahada çalışanlar, evde yatanlar” diyerek ayrımcılık yaptı. Kendi partisinin il Belediye Başkanına muhalefetin bile söylemediği sözler söyleyerek, basın yoluyla ağır eleştirilerde bulundu, partide toparlayıcılık yapmadı, “parti küçük olsun benim olsun” mantığı ile hareket etti. Zonguldak’a gelip basın toplantısı yapmadı, halkın içine girip iktidarın yapamadıklarını ahlatmadı. Halkın elini sıkmadı, halini hatırını sormadı. Sanki “geçiyordum uğradım” gibi günü birlik gelip gitmelerle siyaset yapmaya çalıştı. CHP’nin ikinci sıradaki milletvekili de bir yıl içerisinde iki kez parti binasında basın toplantısı düzenledi, bir iki defa da törenlere katıldı.
1 Kasım’dan önceki CHP’nin milletvekilleri her 15 günde bir Zonguldak ve ilçelerine gelir vatandaşlarla sohbet eder, dert ve sorun dinlerdi. TBMM’sinde iktidar partisini soru ve yazılı önergeleriyle adeta bıktırmışlardı.
***
Sözün kısası; 1 Kasım seçimlerinden bu tarafa bir yılı 2 gün geçti. AK Parti ve CHP’nin Zonguldak milletvekillerinin karneleri birinci sınıfta kırık. İkinci yıla girdiler, inşallah ikinci yıllarında sınıfı geçerler.
Çünkü Zonguldak olarak onlardan çok şey bekliyoruz. Yatırım ve hizmet anlamında beklentilerimiz var onlardan.
Başta; Zonguldak havaalanının yurt içi seferlerine açılması, Filyos projesinin başlatılması, Mithatpaşa ve Üzülmez tünellerinin hayata geçmesi, Zonguldak-Devrek, Zonguldak-Ereğli yollarının yapılması, TTK’ya işçi alınıp, üretim artışının da sağlanarak bu kurumu yeniden hayata döndürmeleri, istihdamı artıracak yatırımların yapılması, Çaydamar ve Üzülmez deresinin ıslahı, Lavuar alanının kent ekonomisine kazandırılması, Zonguldakspor’a sahip çıkılıp, stadın bir an önce yapılması gibi çeşitli sorunlar inşallah milletvekillerimizin ikinci yıllarında yaşama geçer umudunu taşıyoruz.
AK Parti ve CHP’li milletvekilleri bu ikinci yıllarında işi sıkı tutmazlarsa, gevşeklik yapar da koltuklarına yapışıp kalırlarsa, seçim günü ile senet günü çabuk gelip geçiyor bilesiniz.
Birinci yıllarında karneleri kırık olan milletvekilleri, ikinci yıllarında daha çok çalışıp notlarını Zonguldak halkının gözündeki karnelerini düzeltmeleri gerekir.
|