|
|||
![]() |
Yıkmak kolay, yapmak zor | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Zonguldak’ta alışık olduğumuz bir durum. “Yıkmak” kelimesini çok sık duyar oluyoruz. Yıktıktan sonra yerine yenisinin yapılması için gayret eden de yok. Hele bu yıkma işini siyasiler çok iyi beceriyor. “Yıkılması gerekiyor” diyorlar işin içinden çıkıyorlar. Sonrasında kentin gündemi bir anda değişiveriyor. Bu algı geçmiş iktidarlar döneminde de vardı, şimdi de var. Demek oluyor ki, siyasi oyunlar dün de vardı, bugün de oluyor. Roller aynı, sadece oyuncular değişik. Lavuar alanı yıllar önce yıkılmadan önce “endüstriyel miras” olarak söylendi, tepkiler yükseldi ama kimse dinlemedi yıkıldı. Sonra ne oldu; Lavuar alanının bulunduğu alana “çok güzel projeler yapılacak”, “burası halkın kullanımına açılacak” demişleri. Yıllardır boş ve atıl bir halde bırakıp gittiler. Milli Egemenlik Caddesi ve Adliye binası karşısındaki çekekler de yıkıldı, ne yapılacaktı oraya. “Çok güzel bir sahil projesi” yapıldı mı, yapılmadı. Orası da iki Vali değiştirdi. Eski Tekel ve Kızılay binaları da yıkıldı. Eski Vali Ali Kaban orası daha yıkılmadan “Nergis Park” diye isim bile bulmuştu. Orası da iki Valiyi gönderdi. 1952’de yapılan şehrin ortasını ahtapot gibi saran Fevkani köprüsü için iki üniversite rapor hazırladı, “güçlendirilmesi gerekir” diye söylendi, ne güçlendirildi, ne de iyileştirme yapıldı. Köprü altındaki esnaflar işgalci konumundalar, onlara yer bulunursa belki birkaç yıl sonra köprüyü de yıkarlar ama yerine başka yatırım da yapmazlar. Bu şehirde “yıkmak çok kolay” Yapmaya gelince ara da adam bulasın. Siyasetçiler hep konuşuyor, “cek-cak” yapıyorlar. Bürokratlar koltuklarından kalkmıyorlar. Sivil toplum örgütleri günü kurtarmanın peşinde. Kent Konseyi diye bir oluşum var, onlar zaten kendi havalarında. Kent Konseyi başkanı her dönem aday ve kazanıyor. Şehre kattıkları bir şey de yok. Bu şehrin sahibi ve sakini kim? Bu şehirde yıllardır alışık olduğumuz hastalığı da bir şekilde yenmemiz yine bizim elimizde. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk vilayeti olan Zonguldak “Türkiye’nin hiç gelişmeyen bir vilayeti” diyoruz ya, bunun suçlusu, sorumlusu da siyaseti bahane ediyoruz ya, bu algıyı da yenmemiz gerekir diye düşünüyorum. Seçim zamanlarında renkli, renkli projeler, sinevizyon gösterileri ile hazırlanan yatırımları maalesef bu zamana kadar göremedik. “Stratejik plan, Kalkınma Planı, İmar Planı” ne yazık ki, Zonguldak’ta hep gecikmelere neden oluyor. O projelerin uygulanabilirliği, hayat geçmesi, halkın kullanımına açılmasını ne yazık ki, şimdiye kadar görmüş değiliz. Bu şehrin sahipleri ile bu şehrin sakinleri el birliği yapıp, birlik ve beraberlik içerisinde sorunların çözümü konusunda paydaş olabilse Zonguldak inanıyorum ki, hızla gelişen, kalkınan ekonomik potansiyelini güçlendiren bir vilayet olacak. Ama dedim ya; Bu şehirde herkes konuşuyor. Bilgi sahibi olmadan fikir yürütüyorlar. Herkes uzman kesiliyor başımıza. Bir de iş yapabilseler. Hizmet üretebilseler. Yatırım yapabilseler. Zonguldak’ta bazı siyasetçiler, TST’lar, bürokratlar “yaşadıkları kenti” değil, “kendi ceplerini, kendi ikballerini” düşünüyorlar. Onun için de kaybeden yine Zonguldak oluyor. |
|||
Etiketler: Yıkmak, kolay,, yapmak, zor, |