2018-2019 yılı eğitim- öğretim yılı öncesinde aileleri büyük bir telaş sardı.
Birçok aile okul alışverişini ucuza getirmek için ince eleyip sık dokuyor.
Defterden kaleme, çantadan kıyafete kadar eksikleri tamamlamak için milyonlar pazarlara ve marketlere akın ediyor.
Ama .. Son dönemlerde doların yükselmesi sonucunda herşeye zam geldiği için okul araç ve gereçleri de bundan büyük pay almış durumda..
Geçtiğimiz yıllara göre daha da katlanarak satışa sunulan ürünler dar gelirli aileler için büyük sıkıntı yarattı.
Otomotivden, inşaata, tekstilden, yayıncılığa, teknolojiden gıdaya kadar birçok sektörde maliyetler kur baskısından kaynaklı yarı yarıya yükseldi. Maliyetler artınca ürün fiyatları da zamlandı.
Türkiye’nin kağıt ve kağıt ürünleri sektöründe dışa bağımlı olmasından dolayı döviz kurunun olumsuz etkilediği bir diğer sektör de yayıncılık sektörü oldu.
Bununla beraber ücretsiz okul öncesi eğitime de zam geldi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘‘ücretsiz’’ olarak sunduğu okulöncesi eğitim masrafları, asgari ücreti katladı. MEB’e bağlı resmi okulöncesi eğitim kurumlarının aylık ücretleri güncellenerek bazı şehirlerde yıllık 5 bin liraya ulaştı.
Bakanlığın “ Okulöncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği”nde, “Okul öncesi eğitim hizmeti resmi okulöncesi eğitim kurumlarında ücretsizdir” ifadesi yer alsa da birçok ilde yine yönetmeliğe göre “Çocukların beslenme, temizlik hizmetleri ve eğitim programının uygulanmasına yönelik eğitim materyalleri için ücret alınır” maddesi ile devlet kurumları özel okullara dönüştü.
Yani görünen şudur ki, eğitim-öğretim yılı bu sene gelen zamlarla hem aileleri zorlayacak hemde öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanması konusunda sıkıntıya düşecek.
|