Türkiye Cumhuriyeti’nin il vilayeti Zonguldak.
Türkiye’nin ilk Tenis kortunun yapıldığı il yine Zonguldak.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla Türkiye’nin ilk sosyal yardım kuruluşu olan Amelebirliği kuruldu.
O zamanki adıyla EKİ (Ereğli Kömürleri İşletmesi) şimdiki adıyla TTK(Türkiye Taşkömürleri Kurumu) Türkiye’nin ağır sanayisine hayat veriyordu. Türkiye’nin kalkınmasına, gelişmesine öncülük ediyordu.
Zonguldak havzasında taşkömürü rezervleri var diye Erdemir ve Karabük Demir Çelik fabrikaları kuruldu. Kömür ve Demir var diye demiryolları ve liman yapıldı.
Zonguldak o dönemler Türkiye’nin Almanya’sı idi.
Zonguldak’ta kömür ve demir çelikler var diye Türkiye’nin dört bir yanından insanlar buraya “iş bulmak” için geliyorlardı. Türkiye’nin tek göç alan kenti Zonguldak’tı.
Zonguldak’la birlikte Zonguldakspor da Türkiye’nin en başarılı ve en zengin kulüplerin başında geliyordu.
Herkes Zonguldak’a gıpta ile bakıyordu o dönemlerde.
Ne zamana kadar.
1987’de Zonguldakspor küme düştü.
1990 yılı Kasım ayında TTK’da grev başladı. 4-8 Ocak 1991’de Büyük Madenci yürüyüşü başladı. Binlerce madenci Mengen’e kadar yürüdü.
O büyük madenci yürüyüşü ile birlikte “Zonguldak’ın da ipini çektiler”
Nasıl yaptılar, nerden başladılar.
Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz seçim kazanmak uğruna 7 Eylül 1991’de Bartın’ı il yaparak bağrımızdan kopardı.
Daha sonra ne oldu.
Türkiye’de “Kara Çarşamba olarak anılan” 5 Nisan 1994 kararları alındı.
Kim vardı o zamanki hükümette.
DYP-SHP Koalisyonu vardı. Başbakan Tansu Çiller-Murat Karayalçın. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy’du.
O, 5 Nisan kararları sonrasında Zonguldak için “acı reçete” yazılmıştı.
Bu reçeteyi yazan doktorlar o ilacı Re’sen de olsa Zonguldaklılara içirmeye başladılar.
TTK’da 1993 yılında 28.429 işçi varken, kurumda başlayan Re’sen emeklilik uygulaması ile 1994’de (23.964), 1995’de (21.520), 1996’da (20.403), 1997’de (18.674), 1998’de (17.406), 1999’da (16.180), 2000’de (19.151), 2001’de (18.025), 2002’de (15.761), 2003’de (14.062), 2004’de (12.261), 2005’de (11.249), 2006’da (10.611), 2007’de (10.553), 2008’de (9.685), 2009’da 10.979), 2010’da (11.456), 2011’de (11.104), 2012’de (10.512), 2013’de 9.839), 2014’de (9.337), 2015’de ise 8.982).
Yani bu tabloya göre 5 Nisan 1994’deki o acı reçete ile birlikte Zonguldak’ın ölüm fermanı yazılmıştır. 1993’de TTK’da çalışan sayısı 28 bin 429 iken bugün bu kurumda toplam çalışan sayısı 8 bin 982’ye düşmüştür.
Bunun yanında;
1991’de Bartın’ı Zonguldak’tan kopartan ANAP zihniyeti, bu kez 1995’de Tansu Çiller hükümeti ile Karabük’ü bağrımızdan kopartarak Zonguldak’ın kanatlarını adeta kırarak çırpınamaz hale getirdiler.
***
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Cumartesi günü Zonguldak’ta bir konuşma yapmış, “Hatırlarsanız 1994 yılında Ankara’da kriz vardı. Zonguldaklı bu kopan kıyametin bedelini ödedi.” demişti ya.
Ben de Bakanın bu konuşması havada kalmasın, katkı olsun anlamında o zamandan bu zamana detaylar ve de gerçeklerle yüzleşmek maksadıyla birilerinin Zonguldak’ın nasıl bu hale geldiğini göstermek adına Zonguldak’ın çöküşünü ve nasıl bir bedel ödediğini yansıtmak istedim.
Yeni nesil gençler Zonguldak’ın nasıl bu hale geldiğini görsün, bilsin istedim.
Zonguldak’ı bu hale getirenleri, Zonguldak’a yatırım yapmayıp çöküş zeminini hazırlayanları, bu şehrin“ağır bedelin nasıl ödendiğini” bilsinler istedim.
Zonguldak yıllardır beyin ölümü gerçekleşmiş fakat fişinin çekilmesini bekleyen bir hasta misali. Ne ölüyor ne de fişi çekiliyor.
Doktorlar bu ölüyü sadece seyrediyor iyileştirmek için de çaba göstermiyorlar.
Zonguldak yıllardır bedel ödüyor. Bedel ödeye ödeye artık bedelsiz kalmış, takati ve dermanı kalmamıştır.
Zonguldak artık bedel ödemek istemiyor.
Yeter artık diyoruz ve yatırımlarla birlikte mutlu bir Zonguldak istiyoruz.
|