|
|||
![]() |
ZONGULDAK BASININDA Kİ 'SAMİMİYET' TESTİ | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Defalarca Zonguldak basınındaki “yozlaşmayı”, gazeteci ve gazeteler arasındaki “uyumsuzluğu-çekişmeyi” dile getirmiş, gazetecilerin “kent adına” veya “bu kentin gelişimi” adına katkı sunması gerektiğini vurgulamıştım. Bir zamanlar “Türkiye’nin Almanya’sı”, “Emeğin başkenti” olarak gururla bahsettiğimiz ayrıca; “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk vilayetinin” neden bu duruma geldiğini sorgulamış, bugün Türkiye’nin hiçbir vilayetinde sayıları bu kadar fazla olmayan ve yine “Türkiye’nin tek siyah-beyaz” gazetelerinin bulunduğu, gazeteci sayısının da bu kadar fazla oluş nedenini birkaç kez bu köşemde yazmıştım. Bugün Zonguldak il genelinde 100’den fazla günlük, haftalık ve ara sıra çıkan gazetenin olduğu, internet medyacılığının da yaygın olduğu bir vilayette gazeteciler arası rekabet bir yana gazeteciler arasındaki “uyumsuzluk, birbirleri ile konuşmayan, birbirlerinin açığını yazan, birbirlerinin kuyusunu kazan”, “Bir gazetecinin birini eleştirdiği, diğerinin o kişiyi övdüğü”, “para karşılığı haber yazan, avanta alan” gazetecilerin olduğu bir vilayetten bahsediyoruz. “Gazetecilik mesleğini hakkı ile yapan, gazeteciliği ekmek kapısı, geçim kapısı olarak meslek edinen, gazetecilik okulu mezunu veya gazeteciliğin tekniğinden gelen, bu mesleğin mutfağından gelenleri tenzih ederek”; başka bir iş bulamayıp bir şekilde gazeteciliğe başlayan, haber yazım kurallarını dahi bilmeden, “5 N 1 K” (haberin öğelerini oluşturan; Ne? Ne zaman? Nerede? Nasıl? Neden? Kim?) teriminin bile ne anlama geldiğini bilmeyen sözüm ona gazetecilerin olduğu bir memlekette cep telefonu ile fotoğraf çekip piyasada dolaşanların yoğun olduğu bir memlekette gazetecilerin ahkâm kestiği bir memlekette gazetecilik yapıyoruz. Yıllar öncesinin gazeteciliği ile günümüz gazeteciliği kıyaslandığında dağlar kadar fark var. Yıllar önce teknoloji bu kadar gelişmemişken, yerel gazetelerin tipo denilen Entertip dizgi makinesi ile kurşun kalıp dökülerek hazırlanan gazetenin bir sayfasının ağırlığı 20-25 kiloydu. Saatler süren uğraşlar sonucu bir gazete basıma hazırlanıyordu ve ayrıca daktilo ile veya el ile yazılan haberler Entertip ustasına veriliyor o yine saatlere sonra kalıba hazır hale getiriyordu. Muhabirin çektiği fotoğraflar da, fotoğrafçıda tab ettirilip, o kart İstanbul veya Ankara’ya gönderilerek klişe yapılıyordu. O zamanki tekniği, şimdiki gazetecilerin yüzde 99,9’u bile bilmez. Bilgisayar çıktı o eski teknik yerini bilgisayar tekniğine bıraktı. Şimdi gazete çıkarmak çok kolay. Teknoloji gelişti, o eski zamandaki “emek yoğun gazetecilik” yerini “masa başı gazeteciliğe” bıraktı. Teknoloji geliştikçe, internet erişim kolaylığı ve sosyal medya ve sosyal paylaşım siteleri de yaygınlaşınca şimdi “gazetecilik yapmak çok basit” oldu. Yine eskilerden örnek vermek gerekirse; Eskiden saatlerce uğraşı sonucu ortaya çıkan bir gazeteye harcanan emek, her kesim tarafından takdir ediliyor, gazeteler de her kesim tarafından takip ediliyordu. Gazete ve gazeteciliğin ağırlığı da vardı. Gazetecilik; “Yasama, Yürütme, Yargı yanında, kamuoyu adına görev yapan, denetleme özelliği bulunan ‘demokrasilerin olmazsa olmazı’ dördüncü kuvvet” durumundaydı. Şimdi öyle değil. Ulusal gazetelerin birçoğu iktidar yanlısı, bazıları okurlarından gelen abone ve reklamlarla ayakta durmaya çalışıyor. Günlük düzenli çıkan 5 sigortalı muhabir çalıştırmak zorunda olan Basın İlan Kurumu’nun gereklerini yerine getiren yerel gazeteler ise resmi ilanlarla veya kendine yakın eş, dostları abone yapan, reklam pastasından kısmen de olsa yararlanan günlük gazetelerin dışında haftalık yayın yapan gazeteler ile internet gazeteciliği yapan gazeteciler resmi ilan pastasından yararlanamıyor. Günlük resmi ilan almaya hak kazanan gazetelerin ekonomik girdilerinin, çıkan parayı karşılamadığı biliniyor. En az 5 muhabirin asgari ücret maaşının dışında bunların SGK primleri, devlete ödenen vergisi, kağıt, kalıp, ilaç, elektrik, su ve diğer harcamalar karşılaştırıldığında gelen gideni karşılamadığı bir gerçek. Yerel bir gazetenin yaşaması gerçekten de çok zor. Ekonomik koşulların ağırlaştığı günümüzde bunların yaşaması daha da zorlaşıyor. *** Sözü fazla uzatmadan; İNANIŞ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni deneyimli gazeteci Adnan Küçükvar Cumartesi günü Zonguldak basınındaki sorunlar ve gazeteciliğin geldiği durumu kendi aralarında tartışmak, gazeteciler arasındaki uyumsuzluğu gidermek ve yerel gazetecilerin kentin ekonomik, kültür ve sosyal anlamda gelişimine katkı sunmak amacıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantıya katılan gazeteciler eski ve yeni gazetecilikten örnekler verdi. Yerel gazeteciliğin toplum nazarında geldiği durum, “inandırıcılığı ve okunurluk” özelliği ile kent adına katkı vermek gibi çeşitli konularda fikir alış verişinde bulunuldu. Bu toplantıya gelenler oldu, gelmeyenler oldu. Bu toplantının düzenlenmesindeki amaç “gazetecilikteki birliktelik, kent adına katkılar sunma” bakımından güzel fikirler ortaya çıktı. Bazı gazeteciler de gerek yaptıkları haberler veya meslektaşları ile uyum, diyalog, birbirleri ile rekabet etme ve karşılıklı yazışmaların yanlışlığı dile getirilse de, bir anlamda birbirlerini yazan gazeteciler hem meslektaşlarından “özür” diledi, hem de yanlışlarıyla yüzleştiler. Yapılan bu toplantı Zonguldak basını adına güzel bir gelişmeydi. İnşallah o konuşmalar AKM’nin salonunda kalmaz ve birbirleri ile konuşmayan, o salonda “özür” dileyen gazeteciler bundan sonra “ne kadar samimi” olduğunu gösterir.
|
|||
Etiketler: ZONGULDAK, BASININDA, Kİ, 'SAMİMİYET', TESTİ, |
|