Hani hep deriz ya;
Zonguldak doğası, kültürü ve sosyal yaşantısı ile Türkiye’nin en güzel kentlerinden biri.
Hani hep geçmişten övünç dolu sözlerle bahsederiz ya;
Zonguldak Cumhuriyetin ilk vilayeti, ilk tenis kortunun yapıldığı, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün özel talimatıyla Türkiye’nin ilk sosyal yardım kuruluşu olan Amelebirliği’nin kurulduğu, TTK var diye demir çelik fabrikalarının (Erdemir, Kardemir) yapıldığı, demiryolu ağlarının ilk örülmeye başlandığı, limanın yapıldığı, kömür sayesinde Türkiye’nin ağır sanayisinin geliştiği, bir zamanlar TTK’da 50 bin işçinin çalışıp, Türkiye’nin Almanya’sı olduğu, işsizliğin sıfır noktada olduğu, insanların mutlu, geleceğe umutla baktığı, Zonguldak insanının Cumhuriyete, demokrasiye, vatanına, milletine sım sıkı bağlı olduğu, emek ve emekçinin kenti olduğu, 1991 büyük madenci grevi ile yüzbinlerin hak aramak için yollara düştüğü, bu grevle de adını dünyaya duyurduğunu övünç duyarak anlatıyoruz defalarca.
Zonguldak’ın o eski halini özlüyoruz elbet.
Zonguldak’ın o eski halinden eser kalmadı şimdi.
Son 22 yıldan beri bu şehir; siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel ve fiziksel olarak çökertildi.
Bu şehrin bu hale gelmesinin en büyük müsebbibi elbette ki, siyasi iktidarlar, kenti yöneten yerel yöneticiler, bürokrasi ve STK’lar.
Geçmiş siyasi iktidarlar, bu şehri küçültmek için önce ne yaptılar.
Önce bu şehrin nüfus olarak küçülttüler. 1991’de dönemin Anavatan Partisi Genel Başkanı ve Başbakan olan Mesut Yılmaz seçimde söz verdiği gibi Bartın’ı il yaptı. 1995’de bu kez Tansu Çiller Karabük’ü il yaparak Zonguldak’ı hem küçülttüler, hem de 9 olan milletvekili sayısını 5’e düşürdüler.
Geçmişin siyasi iktidarları bununla da yetinmedi.
Zonguldak’ı nüfus ve bölge olarak küçültürken, bölgenin hatta Türkiye’nin en büyük KİT’leri arasında ilk 5’e giren, Türkiye’nin ağır sanayisine can veren TTK’nın da 4 Nisan 1994 kararlarından sonra demir gibi eritmeye, kömür gibi yakmaya başladılar.
Kurum’da Re’sen emeklilik furyasından sonra 1994’de; 23 bin 964 olan işçi sayısını bugün 8 bin civarına, 1994’de yıllık 2,5 milyon tonun altına düşmeyen kömür üretimini de bugün bir milyon tonun altına düşürülmesine kayıtsız kaldı o dönemlerin siyasi iktidarlarının Zonguldak milletvekilleri.
TTK’nın daraltılmaya çalışılması, kurum üzerinde oynanan oyunlar nedeniyle hızla yayılan Re’sen emeklilik uygulaması ile çocuklarına iyi bir gelecek sağlamaya çalışan emekliler çareyi sanayisi geniş İstanbul, Bursa, İzmir, Kocaeli, Çorlu gibi illere göç ederek nüfus olarak da küçülürken, bir zamanların Türkiye’nin en zengin ve en başarılı takımı olan Zonguldakspor da 1987’den sonra desteklerin çekilmesi ile amatör kümeye kadar düşürülmüştü.
Nüfus ve ekonomik olarak çökertilen Zonguldak son 22 yılda gelişme de sağlayamazken, gerekli yatırımları da alamayınca bugün gelinen noktada kendi kaderi ile cebelleşir hale geldi.
Son 22 yılda Zonguldak üzerinde oynanmak istenen oyunlar, şehrin bütünüyle küçültülmesi çalışmaları ile başlayan süreçte Zonguldak insanının oyunu alarak Meclis’e giden milletvekilleri de Ankara’da şehri savunan, şehrin sorunlarını ilgili bakanlıklara anlatmakta güçlük çektiler.
Zonguldak’ı savunsun, Zonguldak’ın bu makus talihini değiştirsin, bu şehre hizmet etsinler diye seçtiğimiz iktidar ve muhalefet milletvekilleri, şehirle bütünleşememiş, şehirdeki yerel yönetimler, bürokrasi ve STK’larla uyum sorun yaşamışlar, frekans ayarlarını bir türlü Zonguldak üzerine kurgulayamadıkları için de bugün bu çerisizliği yaşıyoruz.
Bugün Zonguldak’ta TTK’ya işçi alınıp, üretim artışını istiyorsak, Gazetecilerin başlattığı imza kampanyası ile yapımına başlanan Mithatpaşa tüneli ve Üzülmez 1-2 tünelleri, duble yollar Zonguldak-Ereğli, Zonguldak-Devrek yollarının yıllardır bitirilemediği, 2. Abdülhamit’in rüyası Filyos projesinin hayata geçmediğini, Lavuar alanının 10 yıldır bir çivi dahi çakılmadığını söylüyorsak, şehrin alternatifsiz mecburiyet caddesi olan Gazipaşa Caddesi trafiğine çözüm bulamıyorsak, hastane inşaatının neden yarım kaldığını yazıyorsak, işsizlik nedeniyle şehir nüfusunun bugün 595.907’ye düştüğünü, 10 yıl sonra bu sayının daha da aşağılara ineceğini yazıyorsak, Zonguldakspor’un sahipsiz bırakıldığına dikkat çekiyorsak siyasetçi, bürokrat, yerel yönetici, STK ve basın arasındaki diyalogsuzluğu, iletişim eksikliğini, uyumsuzluğu dile getiriyorsak 22 yıl önce bozulan frekans ayarlarının yeniden Zonguldak adına ayarlanamamasından kaynaklandığını bilmeyen yoktur sanırım.
Zonguldak bir zamanlar Türkiye’nin ağır sanayisine can verirken, Zonguldak’ı Türkiye’nin kamburu olarak gösterilmesi, Zonguldak’a farklı gözlerle bakılması abesle iştigalden öteye gidemezken, bugün Doğu ve Güney Doğu’nun en ücra köşesine bile milyonlarca lira ödenek ayrılabiliyor, yatırım yapılıyorsa geçmişte Türkiye’ye bakan bu şehrin de yatırım istemesinden doğal ne olabilir ki.
İstediğimiz, talep ettiğimiz, beklediğimiz sadece başlatılan projelerin ve yatırımların gerçekleşmesi, yollarımızın yapılması, Gazipaşa Caddesi’nin trafik sorununun çözülmesi, TTK’nın yeniden rehabilite edilip, eski gücüne kavuşturulması, işçi sayısı ile birlikte üretimi artırarak, yeniden Türkiye’nin sanayisine ve enerjisine katkı vermesi ve bu şehrin efsane takımı Zonguldakspor’a sahip çıkılması.
Beklentimiz ve temennimiz bunlardan ibaret.
Bunun için de; iktidar ve muhalefet milletvekilleri, yerel yönetimler, bürokratlar, STK’lar ve basın bir araya gelmeli, ortak nokta olan Zonguldak için fikir birliği yaparak, Zonguldaklılık bilinci ile çocuklarımıza, torunlarımıza iyi bir Zonguldak için mücadele etmeliyiz.
Her zaman söylüyoruz ve diyoruz ki;
Zonguldak özel ve güzel bir şehir. Bu şehrin kıymetini bilelim.
Başka Zonguldak yok.
|