Defalarca dediğimiz gibi; Zonguldak gerçekten de Türkiye’nin en güzel şehirlerinden birisi.
Bu şehrin denizi, doğası, güneşi her şeyi ile bir harika.
Yerin yüzlerce metre altında Karaelmas’ı, yerin üstünde görülmeye değer kültür varlıkları.
Zonguldak kömürü ile yıllarca Türkiye’nin ağır sanayisine katkı verirken, şimdilerde maalesef gerek ekonomisi, gerekse sosyal yaşamı ve nüfusu ile Türkiye’nin en geri kalmış illerinden birisi olarak gösteriliyor.
Geçmişte Zonguldak’ı yönetenler, Zonguldak’tan para kazananlar, Zonguldak’ta belli bir makama gelmiş, koltuk işgal etmiş, Zonguldaklının oyunu alıp Ankara’ya gitmiş olanlar bu şehrin bu hale gelmesine seyirci kalmışlar.
Hep diyoruz ya; “TTK’da bir zamanlar 40-50 bin işçi çalışıyordu” diye.
Hani diyoruz ya; “Zonguldak bir zamanlar Türkiye’nin Almanya’sıydı” diye.
TTK ve kömür Zonguldak’ın vazgeçilmezidir, bunun tersini söylemek bu şehre ihanet olur.
Ama bir gerçek de vardı ki, bu gerçekler bu zamana kadar çokça söylense de uygulamada yerini bulmamıştır.
Her gelen iktidar, TTK’dan nemalanmış.
Her seçilen milletvekili TTK üzerinden siyaset yapmış.
TTK’yı erittiler, küçük bir Anonim şirket haline getirdiler. Kurum işçi açıkları nedeniyle kömür üretemez hale geldi.
Alternatif çözüm üretmediler, üretmek istemediler.
TTK’dan umudunu kesen siyasetçiler Filyos vadi projesi masalı ile yıllarca bu şehri uyuttular.
Bu şehrin bir de kültür ve turizm potansiyelini göremediler.
Zonguldak’ın kültür ve turizm alanında da gelişebileceğini öngöremediler.
Bu şehrin denizi var, dünyanın belki de hiçbir yerinde olmayan doğası ve ormanları var.
Bu şehrin mağaraları var.
Her ne kadar yerin altında çıkarılmayı bekleyen 1,3 milyar ton kömür rezervi olsa da yerin üstünde insanları cezbedecek, yerli ve yabancı turistleri bölgeye çekebilecek zengin bir turizm potansiyeli de var.
Bu potansiyelleri yıllardır göremeyen, görmek istemeyen, uğraşmak istemeyen siyasetçiler masa başı politika, günü birlik siyaset yapmışlar.
Bu potansiyeli gören biri de var elbette. Bu şehirde.
Zonguldak Valisi Ali Kaban var.
Zonguldak’a geleli yaklaşık 3,5 yıl oldu, bu şehrin gelişmesi, kalkınması, bu şehrin önünün açılması için kafa yoran bir isim.
Zonguldak’ın kömüre dayalı ekonomisinin yanı sıra kültür ve turizm alanında da bu şehrin kalkınabileceğini, bu şehrin turizm şehri olması için uğraş veriyor.
Vali Ali Kaban, sadece 69 ambarlarındaki depoları, çekekler, Gümrük Müdürlüğü, tekel binası, Kızılay ve TTK’nın Sağlık işleri Müdürlüğü’nün binalarını yıkmakla kalmadı, yıkılan o alanlar için de projeler üretiyor.
Bir şehir düşünün kent meydanı olmayan, bir şehir düşünün insanların kamu binalarının yoğun olduğu bir yerde yaşayan.
Bir şehir düşünün kömürü var ama kömürle özdeşleşmiş turizm sektörü gelişmeyen.
Eski Tekel binasının olduğu 5 dönümlük alan kent meydanı olacak.
Ayrıca; yıkılan çekeklerin olduğu alan Manolya park olacak.
Bitmedi;
Vali Ali Kaban dün 2016 yılının son bomba projesini açıkladı.
“Üzülmez Kültür Vadisi”
Bu proje hayata geçtiğinde gerçekten, Ankara’dan Zonguldak’a ilk girdiğinizde, yıkık, harabe halinden eser kalmamış görsel güzelliklerin yoğun olduğu, kamu binaları ile Toki ile Zonguldak’a dışarıdan gelenlerin “güzel bir şehre geldik” diyebileceği çok önemli projeler hayata geçirilecek.
TTK’nın bünyesinde bulunan fakat yıllardır kullanılmayan, atıl haldeki o binalar kentin kültür ve turizminde restore edilerek halkın kullanımına açılacak.
Vali Ali Kaban’ın dün açıkladığı “Üzülmez Kültür Vadisi” tamamlandığında inanıyorum ki, Zonguldak’ın çehresi de değişecek.
Bu şehirde kültür ve turizm potansiyeli var.
Yeter ki; şehrin dinamikleri harekete geçsin, Vali Ali Kaban’a ayak uydursun. Vali Kaban’ı desteklesinler.
Bu şehri Gazipaşa Caddesi’ne sıkıştırmışlar, artık bu şehrin hem önünün açılması lazım, hem de turizmin geliştirilmesi, çeşitlendirilmesi, zenginleştirilmesi gerekir.
Bu şehir sadece kömürü ile anılmamalı, kömürün yanında turizmi ile de anılmalıdır, kültürü ile anılmalıdır.
|