|
|||
![]() |
ZONGULDAKLILIK KAVRAMI VE AYRIMCILIK! | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Aslında bu konuyu defalarca yazdım, yine yazmak zorunda kalmak bana zul geliyor. Birileri sürekli bu konuyu kaşıyor, Zonguldak’ta yerli-yabancı ayrımı yaparak, şovenizmi hortlatmaya çalışıyor. Zonguldak çok iyi biliyoruz ki, kozmopolit bir vilayet. Uzunmehmet kömürü bulduktan sonra eski adı ile Ereğli Kömürleri İşletmesi, sonra Türkiye Taşkömürleri Kurumu ile birlikte gelişen, Türkiye’nin her bölgesinden, her vilayetinden göç almış, “Zonguldak’ta kömür var çalışırız” diyerek bu şehre gelmiş, bu şehirde yerin yüzlerce metre altında kömür üretimi yapmış, yerin altından kömür çıkartarak Türkiye’nin ekonomik gelişimine katkı sağlamış bir gelenekten geliyoruz. Türkiye’nin her bölgesinden bu şehre gelip, yerin altından kömür çıkartmış veya yerin üstünde başka yatırımlar yapmış insanlar çok bu şehirde. Yıllar önce dedelerinin, babalarının bu şehre gelip, ya madende, ya da başka bir iş kolunda çalışmış insanların çocukları, torunları daha sonra yine bu şehirde kalmış olmaları kimleri rahatsız edebilir ki, onlar gerçek Zonguldaklıdan, daha Zonguldaklı değil midir? Yıllar öncesinden de bazı art niyetli kişiler bu “yerli-yabancı” kavramını devşirerek, “sözde bölgecilik” yaparak, bazı kesimlere şirin gözükmek için varyasyonlar yapsa da, kamuoyunun gözünde hiç de hoş karşılanmayan, pirim yapmayan bir adım attığından da bihaber. Böyle bir duygu besleyen art niyetlilere ne diyeceksiniz ki! Zonguldak Türkiye’nin kozmopolit bir vilayeti. Dolayısı ile “bu şehirde kömür var” diye bu şehre evini, köyünü terk edip gelenler yine bu şehirde kalıp, bu şehirde ev almış, evlenmişler, torun sahibi olmuşlar ve herkesten çok Zonguldaklı olmuşlar. Türkiye’nin her bölgesinden gelip, bu şehrin ekonomisine kim katkı sağlamışsa Zonguldaklıdır. İnsanları etnik kimliğine, yöresine-bölgesine göre değerlendirmek isteyen bazı aklı evveller, bunu gerek sosyal medya, gerekse basın yoluyla lanse etmeye çalıştıklarını üzülerek izliyoruz. Bu şovenist düşünce ve duyguların yanlış olduğunu birkaç kez belirtmiştim. Yine söylüyorum; İnsanları yöresine-bölgesine göre ayrıştırmak bu güne kadar kimseye fayda getirmedi. Yine getirmeyecektir. Hele ki, Zonguldak gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk vilayetinde, ilklerin şehrinde insanları “Laz-kıvırcık” diye manasız bir şekilde ayırmak başlı başına yöresel bir inatlaşmadır. Zonguldak’ta yaşayan herkes, kimliği, kişiliği, yöresi, bölgesi, memleketi ne olursa olsun herkes Zonguldaklıdır. Bu böyle biline. *** ŞERAFETTİN NAS ARADI Zonguldak Muhtarlar Derneği Şerafettin Nas’ı çok iyi tanırım. Gerçekten de, sözünü esirgemeyen, dürüst, kişilikli, karakterli bir yapısı var. Gerek Zonguldak’taki tüm muhtarların sorunlarını Ankara’da ve Zonguldak’ta en yetkililere ileterek, sorun çözen, muhtarlığının veya Muhtarlar Derneği Başkanlığı’nın yanı sıra; bir ağabey olarak da takdir edilecek işler yaptığını biliyorum. Hiçbir zaman yalpa yapmayan, doğru ne ise söyleyebilen bir yapısı da var. Onunla her fırsatta görüşür, konuşuruz. Gerçekten de güzel insan. Bazen beni arar konuşuruz. Dün yine aradı. AK Parti il Başkanı Zeki Tosun için yazdığım o köşe yazısı için “Seni tebrik ediyorum, doğruları yazmışsın” dedi. “Ben de her zaman Zeki Tosun’un başkanımın yanındayım” diyerek, “Çünkü; ben Zeki Tosun’u yıllardır tanıyorum. Çok dürüst bir insan. Onun yeniden seçilmesi için ben de gerekli yerlerle istişare ettim. Böyle dürüst insanların seçilmesi beni de son derece memnun ediyor. Ben ve tüm muhtarlarımız her zaman Zeki Başkanın yanındayız” dedi. Şerafettin Nas doğrusunu yaptığını da sözlerine ekliyor ve her zaman da Zeki Tosun’un yanında olacağını ifade ediyor. Doğrusunu da yapıyor Şerafettin Nas Başkan. Zeki Tosun gibi dürüst, ilkeli, karakterli insanların desteklenmesi gerektiğine ben de inanıyorum.
|
|||
Etiketler: ZONGULDAKLILIK, KAVRAMI, VE, AYRIMCILIK!, |
|