Süleyman Caner başkanlığındaki Zonguldakspor son 3 sezonda 2 şampiyonluk yaşayıp, bu sezon 2. Lig Beyaz grupta mücadele edecek.
Zonguldakspor’un grubu önceki gün belli olmuştu.
Hangi takımlar var bizim grupta. 
Anadolu Üsküdarspor, İstanbulspor, Pendikspor, Bucaspor, Kocaeli Birlikspor, Fatih Karagümrük, Büyükçekmece Tepecikspor, Fethiyespor, Nazilli Belediyespor, Hacettepespor, Keçiörengücüspor, Konya Anadolu Selçuklu, Sivas Belediyespor, Amed Sportif, Kahramanmaraşspor, Ofspor, Erzurumspor B.B.
Bu takımların hepsi de birbirinden güçlü olduğu muhakkak.
Zonguldakspor’un bu grupta işi oldukça zor görünüyor. 
Hem ekonomik olarak, hem de stad ve tesisler bakımından bu takımlar bizden bir gömlek üstün görünüyor.
Zonguldakspor’un tek bir avantajı taraftar üstünlüğü.
Şimdi;
Kuralar çekildi, gruplar ve takımlar belli olduğuna göre; Zonguldakspor ne yapmalı.
Öncelikle, Zonguldakspor kulüp yönetimi olarak lig başlamadan ivedilikle olağanüstü kongre yapıp güçlü bir yönetim oluşturmalı. Bu yönetimde, defalarca da belirttiğimiz gibi TTK başta olmak üzere, Eren Enerji, Elsan Bereket Eenerji gibi enerji şirketleri, Erdemir, GMİS, Amelebirliği ve özel kömür işletmecileri de dahil edilerek bu kulüp önce “güçlü bir kurum” olmalı. 
İkinci husus; 
AK Parti Zonguldak milletvekilleri şu stat veya tribün olayını kulak arkası etmesin. Bir an önce kapalı tribünü yaptırıp, Zonguldakspor kendi sahasında ligi tamamlamalı. Göçebe bu koşullarda Zonguldakspor’a göçebe gibi bir oraya, bir buraya gidip-gelmek yakışmaz.
Zonguldakspor’un rakipleri elbette güçlü, ancak Zonguldakspor’da güçlü bu asla unutulmamalı. 
Yerin yüzlerce metre altında ölüm pahasına ekmeğini kazanan madencinin takımı “Zonguldakspor aciz değil” elbet.
Sadece eksik olan “birlik ve beraberlik ruhunun geliştirilmesi”
Siyasetçisinden, bürokratına, iş adamından, kamu kurumlarına herkes Zonguldakspor için kenetlenmeli. 
Stadımız var, kapalı tribünümüz yok, havaalanımız var, uçağımız yok, limanımız var, gemimiz yok, tren yolumuz var trenimiz yok ama bu takımın bir tek neyi var biliyor musunuz, binlerce taraftarı var. 
Bu taraftar, geçen yıllardan ders alarak tribünlerde birbirleri ile dalaşmak yerine, bu takımın başarısı için tek yürek, tek bir ağızdan destek vermeleri yeter de artar bile. 
Geçmişte büyük fedakarlıklar göstererek, tek kuruşu bile değerlendirip bu takımı şampiyon yapan Başkan Süleyman Caner ile birlikte bir kez daha şampiyonluk görmek istiyor bu şehir.
Umutsuzluk Zonguldak gibi bir şehirde yaşayanlara yakışmaz. 
                                                                                  ***
MANDA YUVA YAPMIŞ SÖĞÜT DALINA!

Bir türküdür aslında; “Manda yuva yapmış söğüt dalına, yavrusunu sinek kapmış gördün mü” diye başlar.
Bu türkü sözleri ile de aslında çok anlam ifade ediyor.
Manda büyük baş bir hayvandır. Manda; Geviş getirenlerden, derisinin rengi siyaha yakın, uzun seyrek kıllı bir hayvan, su sığırı, camız, kömüş olarak bilinir.
Türkülere konu olan manda yetiştiriciliği konusunda son yıllarda önemli teşvikler de veriliyor.
Kırsal kesimde yaşayan, çiftçilerin de önemli uğraşı olan manda sadece yoğurdu ile tanınmaz. Mandanın çeşitli özellikleri de var elbet.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı manda üreticilerini desteklemek amaçlı teşvik kredileri de veriyor. 
Dün gazetelere de yansıyan bir haber;
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yazılı bir açıklama ile Zonguldak il genelinde 763 baş kayıtlı mandanın bulunduğu, bu teşvikten yararlanılması için de 37 mandanın daha üreticiler tarafından temin edilmesi gerektiği hatırlatılıyor. 
Yani toplam 800 manda tamamlanırsa Bakanlık tarafından toplam 680 bin TL. yeni destek verilecek.  Manda üreticileri şimdi bu 37 mandanın temin edilmesi için çaba gösteriyor. 
Bazıları bu olaya sıcak bakmayacak, bazıları işi gırgıra vuracak, bazıları işi alay konusu edecek ama gerçekten de manda yetiştiriciliği konusunda Zonguldak önemli mesafeler kat ettiği biliniyor. 
Özellikle de, Çaycuma bölgesinde manda üreticileri işi ciddi tutup, manda yetiştiriciliği konusunda birçok İl’e de örnek olabilecekler.
Yatırım yoksunu, istihdam alanlarının daraldığı, önemlisi de TTK’nın özelleştirilmesi gündemde olan Zonguldak’ta manda yetiştiriciliği ve Bakanlıkça verilecek teşvikten yararlanılması konusu önemli bir fırsat olacaktır.
                                                                          ***
Ayrıca;
Manda yetiştiriciliği gibi tavuk üreticiliği de Zonguldak için önemli bir ekonomik kazanç.
Tavuk üretimi konusunda Zonguldak bugün 39 milyon tavuk üretimi ile Türkiye’nin yüzde 39 beyaz et ihtiyacını karşılıyor. 
Balıkesir, Bolu ve çeşitli illerde yaygın olan beyaz et konusunda Zonguldak’ın ilk sıralarda yer alması için Zonguldak kanatlı Hayvan Eti Üreticileri Birliği önemli bir açığı kapatıyor. 
Gerek Manda Yetiştiricileri, gerekse kanatlı Hayvan Yetiştiricileri Birliği kırsal kesimdeki insanların gelir düzeylerini yükseltmek ve hayvancılığın ne kadar gelir getirici bir sektör olduğunu anlatmak amacıyla Zonguldak’ın adını Ankara’da, İstanbul’da ve çeşitli bölgelerde tanıtım yaparak duyuruyor. 
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı; tarım ve hayvancılığı geliştirmek amacıyla teşvikler veriyor. 
Yıllar öncesinden başlayan bir hastalıktır Zonguldak’ta. “TTK’ya işe gireceğim” bu olgu artık kalmadı. TTK küçültülüyor, TTK’ya alternatif sektörler geliştirilmesi gerektiği yıllar öncesinden anlatılmıştı. 
Bu sektörler geliştirildi mi? Hayır. 
Tarım ve hayvancılık artık sektör haline getirilmeli. Bakanlık “üret” diyor, vatandaş üretsin, satsın ekonomiye katkıda bulunsun. 
Vatandaş tarlasında ne üretirse üretsin, yeter ki üretsin. 
Vatandaş üretirken de, ilgili Bakanlık öncelikle “Pazar sorununu” çözmeli.  Vatandaş Pazar sorunu yaşamamalı.